Depremde yakınlarının ölümüne tanıklık eden travma altındaki çocukların resimle terapisi için 14 ay önce başlatılan çalışmada mutlu sona gelindi. Deprem çocuklarının tabloları satışta çıktı. Umut tuvallerinin satışından elde ...
Depremde yakınlarının ölümüne tanıklık eden travma altındaki çocukların resimle terapisi için 14 ay önce başlatılan çalışmada mutlu sona gelindi. Deprem çocuklarının tabloları satışta çıktı. Umut tuvallerinin satışından elde edilecek gelir, Nevşehir Valiliği Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı hesabında toplanarak depremzedeler için harcanacak.
NEVŞEHİR (İGFA) - Sanatla terapi çalışmasından seçilen 52 tablo, Instagram’da @umuttuvali isimli hesaptan yayınlandı. Birbirinden güzel çizgilerin, fırça darbelerinin yer aldığı tablolar, 20-23 Nisan tarihleri arasında, Kapadokya’da A La Moda Cappadocia Oteli’nde gerçekleşecek Umut Tuvali Festivali’nde sergilenecek.
Genellikle sergilerde satışı yapılacak tabloların fiyatı önceden belirleniyor. Ancak bu sergide hiçbir tablonun fiyatı yok. Depremzede çocukların eserlerinin değerini belirleme işi alıcının vicdanına bırakıldı.
Tabloların dördü Instagram üzerinden satıldı bile. İlk tablolar 10 bin, 15 bin, 20 bin ve 50 bin liradan alıcı buldu.
SERKAN AZİZ SARAL VE BATUHAN TURUDU DA ALDI
Tablolardan satın alanlar arasında SRL Yapı A.Ş.’nin sahibi Serkan Aziz Saral ile Vogue Gayrimenkul’ün sahibi Batuhan Turudu da yer aldı.
Tablolardan satın almak isteyen sanatseverlerin;
NEVŞEHİR VALİLİĞİ SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA VAKFI
IBAN: TR450001500158007284889931
Hesabına “Umut Tuvali” açıklamasıyla ödeme yapmaları yeterli.
Serginin ardından tablolar, satın alan sanatseverlere ulaştırılacak.
NEDEN RESİM?
Deprem haberini alır almaz, babasının Mersin’deki iş makinelerini Hatay’a yönlendirerek kurtarma çalışmalarına katılan ünlü iş kadını Abide Gülel’in organize ettiği resimle terapi etkinliği kapsamında; psikiyatristler, pedagoglar, sanatçılar, Yonca Evcimik, İrem Derici, Atakan Işıktutan ve Özgür Aras gibi ünlüler Hatay’a giderek, çadır atölyelerde çocuklarla resim yapmıştı.
Abide Gülel, depremden kurtulan çocuklarla neden resim yaptıklarını şöyle açıklıyor:
“Depremde hayatta kalan çocuklar, korkunç travmatik olaylara ve sevdiklerinin kaybına tanık olmuş, ancak kederlerini ve acılarını ifade etme fırsatı verilmemişti. Bizler, özellikle yaşları 5 ila 13 arasında değişen çocuklara sanat terapisi uyguladık. Hayatta kalan çocukların unutulmaz anılar ve psikolojik travma ile baş başa kalmaması için böyle bir adım attık.
TRAVMALARINI KELİMELERE DÖKEMEYEN ÇOCUKLAR
Bilim insanları, sanat terapisini, travmatik deneyimlerden muzdarip olanları tedavi etmenin bir yolu olarak kullanmıştır. Travmalarını kelimelere dökemeyen çocuklar, neredeyse her zaman travmatik olaylarını yaratıcı etkinliklerle işleyebilirler.
Bilimsel araştırmalarda, doğal afetlerde travma geçirmiş çocuklarla çizim yapmanın, onların duygularını ifade etmelerini ve deneyimlerini tek başına konuşmaktan daha etkili bir şekilde söze dökmelerini sağladığı bulunmuştur.
Bir çocuğun travmatik deneyimi kelimelere dökmeden önce görselleştirmesinin yararlı olduğu da bilimsel açıdan ispatlanmıştır.
Biz de travma geçirmiş çocukların mevcut duygusal durumlarını ifade etmelerini, travmatik olayı anlatmalarını, duyguları işlemelerini ve travmayı yaşam öykülerine entegre etmelerini sağlamak için sanat terapisini kullandık.
İYİLEŞME SÜRECİNİ BÜYÜK ÖLÇÜDE KOLAYLAŞTIRABİLİR
Sanat terapisi, depremden etkilenen çocuklar için etkili, psikolojik olarak yararlı ve kültürel olarak uygulanabilir bir müdahaleydi. Çalışmaya katılan çocuklar basit, anlaşılır dilde çevrilmiş sanat görevleri aracılığıyla, daha önce söze dökülmeyen travma ve acıyı kolayca paylaştılar. Çocukların çizimleri, travmatik deprem deneyimlerini, sevdiklerini kaybetmenin acısını, ailenin önemini ve gelecek hayallerini ortaya çıkardı. Sanat terapisi sayesinde çocuklar, deprem ile paramparça olan duygusal kontrollerini yeniden kazanmayı ve kayıplarını anmayı başardılar.
Kendi deneyimlerime göre, depremden etkilenen çocuklarla sanat terapisi kullanımının değerli bir tedavi yöntemi olduğunu gördüm.”