Kahramanmaraş'ta meydana gelen ve 11 ili doğrudan etkileyen 7,7 ve 7,6'lık depremden sonra depremzedelerin yaralarını sarmak için harekete geçen Türk Kızılay Bursa İl Merkezi deprem bölgesine erzak, battaniye, odun, yiyecek ve giyecek gibi yar...
Kahramanmaraş'ta meydana gelen ve 11 ili doğrudan etkileyen 7,7 ve 7,6'lık depremden sonra depremzedelerin yaralarını sarmak için harekete geçen Türk Kızılay Bursa İl Merkezi deprem bölgesine erzak, battaniye, odun, yiyecek ve giyecek gibi yardımları ulaştırdı ve hizmetler hala devam ediyor.
Esmanur GÜLBAHAR / Cüneyt YAMAN / HERKES DUYSUN
BURSA (İGFA) - Türk Kızılay Bursa Şube Başkanı Prof. Dr. Murat Tutanç, 6 Şubat depreminde Kızılay Bursa Şubesinin üstlendiği rolü Herkes Duysun ekibine anlattı.
TUTANÇ: ÜLKE OLARAK HATAY’IN DURUMUNU 48 SAAT SONRA FARK EDEBİLDİK
Bursa'dan deprem bölgesine yola çıkan ilk ekibin 26 saat sonra, ikinci ekibin ise 30 saat sonra bölgeye ulaştığını belirten Tutanç, Hatay’ın durumunun oldukça vahim olduğunu dile getirdi. Yaşadıklarını Herkes Duysun muhabirine anlatan Başkan Tutanç, “6 Şubat depremi ülkemizin yaşadığı en büyük afetlerden biriydi. Biz o coğrafyadan uzak olduğumuz için telefonla haberimiz oldu. 04:17’de deprem oldu ve biz sabah saat 05:30’da ilk ekipleri yola çıkardık, öğle saatlerinde de sahra mutfağını hazırlayıp yola çıkardık. İlk ekip 26 saat sonra, ikinci ekip ise 30 saat sonra bölgeye varabildi. O zamanlardaki hava şartları çok kötüydü, yollar etkilenmişti. Bundan dolayı ekipler geç intikal edebildi. Bizim şubeyi Hatay ile ilişkilendirdiler. ‘Faaliyetlerinizi Hatay’da yapın’ dediler ve Hatay’ın durumunu ülkece 48 saat sonra fark edebildik. Hatay, yerle bir olmuş denebilecek kadar kötüydü. Malatya, Adıyaman ve Maraş’ta öyle kötüydü. Kelimelerle ifade edebilecek afetler değildi. Bütün acıları devletçe ve milletçe çektik. Bütün Türkiye, afet bölgesine koştu. Biz Hatay’da 2 depo oluşturduk. Orman Bölge Müdürlüğü ile işbirliği yapıp onların depolarını sahiplendik ve orada bir mutfak kurduk. Toplam 10 mutfak kurduk ama Antakya’da ki mutfağımız 90 gün boyunca çalıştı. O depolara Bursa’daki yardımseverlerin yardımlarını gönderdik. Yaklaşık 100 köye erzak, battaniye, odun, yiyecek ve giyecek gibi bütün yardımları ulaştırdık. Yaklaşık 25 araç vardı ve her araç günde en az 2 sefer yapıyordu.” dedi.
TUTANÇ: BİZİ KIZILAY KIYAFETİYLE GÖRENLER KUCAĞIMIZA ÇOCUK VERDİLER
Kızılay Bursa Şube Başkanı Prof. Dr. Murat Tutanç, deprem bölgesine hafta sonları intikal ettiğini hafta içi buranın organizasyonu ile ilgilendiğini belirterek duygusal bir anısını paylaştı:
“Yıkıntıların arasında yürüyorduk ve o binaların arasından geçerken yaklaşık 10. günde, bizi Kızılay kıyafetiyle gören vatandaşlar kucağımıza bir çocuk verdiler. ‘Bu çocuk sahipsiz alın.’ dediler. Çocuğu alıp kucakladım. ‘Oğlum sen kimsin? Annen ve baban nerede? Sana bakan kimse var mı?’ dedim. Çocuğu oradan alsanız bir türlü, almasanız bir türlü. Hava kararmaya başlamış ve soğuk. Sonra baktık ki o çocuk yaklaşık 10 gündür sokakta, sonra aldık ve yetkili mercilere ilettik.”
HERKES GİDER KIZILAY KALIR
Türkiye Afet Müdahale Planına göre Kızılay’ın öncelikli olarak yiyecek ve içecekten sorumlu olduğunu belirten Tutanç, ilk saatlerde sadece su temininden, ilk 3 gün paketli gıdalardan, ilk 3 günden sonra ise çorbadan başlayarak sıcak gıdaları ulaştırmakla sorumlu olduğunu söyledi.
Bursa Kızılay Şubesinin, sahra mutfağıyla beraber depremin 36. saatlerinde bölgeye ulaşabildiğini ifade eden Başkan Tutanç, “Yaklaşık 3. günde biz Hatay’a, Maraş’a, Adıyaman’a, Kırıkhan’a ve Elbistan’a 10 tane mutfak kurduk. 1 ay boyunca sıcak yemek çıkardık. Bursa şubesinin ilk yaptığı buydu. Yemekten sonra ikinci görevimiz barınmadır. Aslında barınma ilk olarak AFAD’a ait ama AFAD’a destek olarak barınmada da görevliyiz. Yaklaşık 70 bin çadırın bölgeye gönderilmesi çok ciddi lojistik büyüklüğü olan bir süreçtir. Bunu da yaklaşık 1 hafta, 10 gün içinde tamamladık ve oraya çadırların hepsini gönderip çadır kentlerin kurulmasını sağladık. Daha sonra oradaki vatandaşların sıcak yemeği kendisinin üretmesini sağladık. Depremzede, yemeğini kendisi üretmeye başlayınca onlara erzak yardımında bulunmaya başladık. Hem şube olarak hem de genel merkez olarak nakit destekleri veriyoruz. Meslek edindirme ve mesleği olanlara da ürünlerini pazarlama konusunda yardımcı oluyoruz. Kızılay, psikolojik destek vermede ve oradaki çocukların eğitiminde hala yardımcı oluyor. Kızılaycıların bir söylemi vardır: ‘Herkes gider, Kızılay kalır.’ Şu an pek çok sivil toplum kuruluşu var güçleriyle, gayretleriyle çalıştıktan sonra görevleri bittiği için oradan ayrıldılar ama bir devlet bir de Kızılay hala faaliyetlerini devam ettiriyor.” şeklinde konuştu.
BİN 500 KİŞİLİK AŞEVİ AFET DURUMUNDA 25 BİN KİŞİLİK YEMEK ÇIKARACAK
İstanbul ve Bursa depremini beklediklerini ve bununla ilgili valilik koordinasyonunda toplantılarını yaptıklarını, aynı zamanda da alacakları önlemleri konuştuklarını belirten Türk Kızılay Bursa Şube Başkanı Prof. Dr. Murat Tutanç şu ifadeleri kullandı:
“Biz Kızılay şubesi olarak bir aşevimizin temelini attık ve Ramazan ayı içerisinde bitirmeye çalışıyoruz. Burası günde bin 500 yemek çıkaracak şekilde olacak ama bir afet durumunda 25 bin kişilik bir yemek kapasitesine sahip olacak. Bir tane Bursa Büyükşehir Belediyesi ile beraber, bir tane de Osmangazi Belediyesi ile beraber kan alma birimi yaptık. Lojistik depo kan merkezi yapma projemiz var. Onu da yapınca Kızılay olarak hazırlıklarımızı tamamlamış oluyoruz, buna ek olarak şehrin batısında bir aşevi planlayabiliriz.”
DEPREM ÖNCESİNDE ALINACAK ÖNLEMLER NELER?
Depremden önce alınması gereken önlemleri de hatırlatan Tutanç, can kaybının olmaması için sağlam binaların içerisinde olmamız gerektiğine, eşyaların monte edilmesi gerektiğine ve deprem çantası hazırlamanın önemine dikkat çekerek, “Depremde bina hasar görebilir ama deprem hasarlı bile olsa sizi sağ salim dışarıya çıkaracak şekilde binaların sağlam olması lazım. Devrilebilir eşyaların hepsini monte etmemiz lazım, yattığımız yerde kapaklı dolap varsa kilitlemeliyiz, yattığımız yerde üzerimize bir şey devrilmemesi lazım ve tabii ki evimizin sağlam olması lazım. Bir afet çantası oluşturulması lazım. Bu çantanın içerisinde ilk yardım malzemesi, su ve paketli gıda olması gerekiyor. Bu çantanın deprem anında ulaşabilecek bir yere konması gerekiyor.” dedi.
3 GÜN YARDIM GELMEYECEKMİŞ GİBİ HAZIRLIK YAPILMASI GEREKİYOR
‘Depremde size yardım edecek insanlar da afete uğramışsa bütün dünyada kabul edilmiş bir afet planı vardır’ diyen Tutanç sözlerine şu şekilde devam etti:
“Dünyada kabul edilen afet planı şöyledir: ‘Her insanın 72 saat boyunca hayatını idame ettirebilecek su ve erzağa sahip olması lazım.’ Yani 72 saat yardım gelmeyecek şekilde planlamamız lazım. Devletimiz insanları 72 saat bekletmedi. Mümkünse anında, değilse de en uzak mesafeye 30 saatte ulaştık. Uluslararası afet planında, vatandaşların 3 gün yardım gelmeyecekmiş gibi evdeki hazırlıklarını yapması lazım ve bir afet çantası oluşturması lazım. Hem Türk Kızılayı hem de Türk Kızılayı Bursa şubesi faaliyetlerini gönüllüler ile yapar, bütün vatandaşlarımızı Türk Kızılayı çatısı altında gönüllü olarak çalışmaya davet ediyorum.”