İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 12. Mimarlık ve Eğitim Kurultayı’nın açılış töreninde konuştu. 6 Şubat depremlerini örnek göstererek Türkiye’de dirençli kentler yerine rant odaklı kentlerin inşa edildiğine dikkat...
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 12. Mimarlık ve Eğitim Kurultayı’nın açılış töreninde konuştu. 6 Şubat depremlerini örnek göstererek Türkiye’de dirençli kentler yerine rant odaklı kentlerin inşa edildiğine dikkat çeken Başkan Soyer, “İzmir’i bir beton yığını değil, bir ekosistem olarak ele alıyoruz” dedi.
İZMİR (İGFA) - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ev sahipliğinde Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası İzmir Şubesi tarafından bu yıl 12’ncisi düzenlenen Mimarlık ve Eğitim Kurultayı’nın açılışına katıldı. "Cumhuriyetin İkinci Yüzyılı ve Mimarlık Eğitimi" temasıyla düzenlenen ve iki gün sürecek kurultay, Cumhuriyet’in 100’üncü yılında mimarlık eğitimi ve ikinci yüzyıla ilişkin önerileri masaya yatırıyor.
TMMOB Mimarlık Merkezi’nde düzenlenen kurultayın açılışına Başkan Tunç Soyer, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran, İzmir Kent Konseyi Başkanı Nilay Kökkılınç, TMMOB Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (KTMMOB) Mimarlar Odası Başkanı Kozan Uzunoğlu, TMMOB Mimarlar Odası İzmir Şubesi Başkanı İlker Kahraman’ın yanı sıra mimarlar, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.
“En önemli görevlerden biri mimarlarımıza düşüyor”
Mimarlık mesleğinin öneminin altını çizen Başkan Tunç Soyer, günümüzde değişen dünyayla mimari anlayışın da değişmesi gerektiğini belirterek “döngüsel kültür” kavramına işaret etti. Başkan Soyer, “Döngüsel kültür, İzmir gibi birçok Akdeniz şehrinin geçmişinde yer alıyor. Bizler, bu köklü geçmişten ve dünyanın değişiminden ilham alarak yeni bir şehircilik ortaya koymak mecburiyetindeyiz. Bu nedenle İzmir’i kendi içine kapanmış bir beton yığını olarak değil, doğanın döngülerinin bir parçası olan bir ekosistem olarak ele alıyoruz. Bu şehirde hız ve bireysellik yerine sakinliği ve uyumu güçlendiriyoruz. Şehirciliğin yüzünü döndüğü bu yeni istikamette hiç şüphesiz en önemli görevlerden biri mimarlarımıza düşüyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu son derece önemli yolda mimarlarımızın sonuna kadar yanında olacak. İzmir'i, refahın arttığı ve adilce paylaşıldığı bir şehir olarak inşa etme çabamızda siz değerli uzmanların birikimi, her zaman rehberimiz oldu” şeklinde konuştu.
“Rant odaklarını besleyen bir yönetim anlayışı şekillendi”
Başkan Soyer, “Yeşil şehirler ağaçla, akıllı şehirler teknolojiyle oluşmuyor. Yeşil şehirleri de akıllı şehirleri de oluşturan insan. Dolayısıyla eğitimin son derece önemli bir yeri var. Diliyorum ki bu eğitim Cumhuriyeti, barışı ve demokrasiyi de içersin. Diliyorum ki toplumsal barışı, dayanışmayı ve en çok vicdanı içersin. Bu ülkede son yirmi yılda, yaşam hakkını gözetmeyen, afet ve krizlere karşı dirençli kentler inşa etmek yerine rant odaklarını besleyen bir yönetim anlayışı şekillendi. Onun için meslek odalarının örselenmesi devam ediyor. Onun için iyinin, vicdanın örgütlenmesi devam ediyor. Bunu 6 Şubat depreminde en acı biçimde tecrübe ettik. Bu tablo mimarinin ve şehir planlamanın ilkeleriyle taban tabana çelişen ve meslek etiğini zedeleyen bir yaklaşımın sonucu” dedi.
“Büyükşehir, bu ülkenin mimarlarından istifade etmeye devam edecek”
Bu kurultayın Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girdiğimiz bu süreçte bu nedenle çok önemli olduğunu söyleyen Başkan Soyer, sözlerini şöyle tamamladı: “Burada tartışılan her şey hem geleceğin mimarlarına hem de bu ülkenin yeni yüzyılına ilham verecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu ülkenin yetiştirdiği mimarların ve diğer tüm uzmanların bilgi birikimi ve deneyimlerinden istifade etmeye devam edecek. İzmir'de birbirimizle, doğayla, geçmişimizle ve değişimle uyumu hep beraber çoğaltacağız.”
“Bir ülkenin serveti otobanları değil nitelikli insanlarıdır”
İYTE Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran sözlerine Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılını kutlayarak ve ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ölümünün 85’inci yılında anarak başladı. Yusuf Baran, “Atatürk, Türkiye’nin çağdaşlaşması ve kalkınması için bilimsel reformlar yapmış, kitaplar yazmış, öğrenciler yetiştirmiş küresel aydın bir liderdi. Bizler, ülkemiz ve milletimiz adına büyük hedefler koyduğumuzda onun huzurunda başımız dik ve alnımız açık durabiliriz” dedi. Baran, “2 bin yıldır yeryüzünde yaşayan bizler, iyi bir dünya yaratmak için çalışıyoruz. İyi bir dünyanın temelinde iyi insanlar yetiştirmek yatıyor. Ülkelerin serveti doğalgazı, petrolü, otobanları, köprüleri değil, nitelikli insan kaynağıdır. Bizlerin bu millete çok büyük borcu var. Alın terinden, akıl terine göç eden bir dünyayı yaşıyoruz. Sınırlar arası duvar örenlerin bilimsel anlamda geri kafalı olduğu bir süreç yaşıyoruz. Siz değerli mimarlardan değişim ve dönüşümü görerek enerji verimliliğinden su kaynaklarının kullanımına doğayla uyumlu eserler bırakmanızı bekliyoruz” diye konuştu.
“Ortak akıl ve demokrasiyle çalışmaya ihtiyaç var”
İzmir Kent Konseyi Başkanı Nilay Kökkılınç ise ülkemizdeki mimarlık ve mimarlık eğitiminin Cumhuriyetin ilk yüz yılında uluslararası düzeyde de büyük bir değere sahip olduğunu belirterek “Ülkemiz mimarları, yurt içi ve yurt dışında birçok prestijli projede yer alarak uluslararası tanınırlık kazanmışlardır. Şehirlerin, müşterek yaşam alanlarımız olması nedeniyle, altyapıdan üst yapıya kadar sürdürülebilir çözümler üretmek, kültürel farklılıklar, varlık ve kimlikleri korumak adına mimarinin pek çok açıdan ne denli önemli olduğu kolayca görülür. Bu bağlamda, özellikle kent planlamalarında vizyoner mimari örneklerinin çoğalması ve sürdürülebilir kentler için merkezi ve yerel yönetimin, meslek odalarının, üniversitelerin, sivil toplumun ortak akılla, katılımcı ve çoğulcu demokrasi anlayışı ile uyumlu çalışmalarına her daim ihtiyaç vardır” diye konuştu.