Meriç Aral ve Efe Tunçer’in terapi günleri sonrası sohbetlerinden ilhamla yapmaya başladıkları, izleyenleri samimi ve de filtresiz bir dost muhabbetine dahil ettikleri, Zorlu PSM Youtube kanalında yayınlanan ‘Teras Noir’ adlı programına b...
Meriç Aral ve Efe Tunçer’in terapi günleri sonrası sohbetlerinden ilhamla yapmaya başladıkları, izleyenleri samimi ve de filtresiz bir dost muhabbetine dahil ettikleri, Zorlu PSM Youtube kanalında yayınlanan ‘Teras Noir’ adlı programına bu hafta Serkan Keskin konuk oldu.
İSTANBUL (İGFA)- Yoğun çalışma temposuna değinen Serkan Keskin “Sence senin oyunculukla ilişkinden mi bu yoğunluk oluşuyor yoksa böyle bir insan olduğun için hep bir yoğunluk mu arıyorsun?” sorusunu soran Efe Tunçer’e “Elbette kimseye ayda 25 oyun oynatamazsın, bu benimle ilgili bir durum. Yani oyuncu olmasaydım ve başka bir meslek yapsaydım da böyle olurdum gibi geliyor. Çünkü esasen bu bir kaçış. Düşününce uzun zamandır bu işi yapıyorum ve neden yıllardır bu işi yapıyorum diye sorduğumda bunun bir şeylerden kaçış olduğunu fark ediyorum. Durmayı, boş kalmayı bilmiyormuşum ben. Elbete bunu sadece bir kaçış olarak yapmıyorum. Mesleğime karşı büyük bir heyecanım var. ” cevabıyla merak uyandırdı.
Serkan Keskin “Pandemi sonrası gelişen yeni sanat düzenini baz alırsak sence bir şeyler bir noktada yerine oturmuş olacak mı?” sorusunu soran Meriç Aral’a “Bence oturacak. Tabii ki bir şeyler değişti. Bunu yanlış anlamayın ama o kadar çok şey üretiliyor ki bunların hepsinin aynı anda başarılı ya da nitelikli olması imkansız gibi bir şey. Bir de başarı ya da nitelik dediğimiz şey nedir ki? Bir şeyin çok başarılı olduğunu ne belirliyor? Bir şeyin milyonlarca kez izlenmesi o işin başarılı ya da nitelikli olduğunu belirlemede ne kadar doğru? Elbette kimsenin yaptığı işlere bir şeyler söylemek niyetinde değilim ama bu internetin getirdiği bir şey ve bu ne kadar sürdürülebilir? Bu kadar işi, fikri bu dünya kaldırabilecek mi?” yanıtıyla yeni çağdaki başarı ve nitelik konusunda etkileyici açıklamalarda bulundu.