Parkinson ve titreme gibi hareket bozukluklarında ve kronik hale gelen bazı ağrılarda kullanılan pil tedavisi, hastaların şikayetlerini önemli ölçüde azaltıyor. Uzmanlar beyin pili tedavisinde hastada kalp, tansiyon, akciğer hastalıkları gi...
Parkinson ve titreme gibi hareket bozukluklarında ve kronik hale gelen bazı ağrılarda kullanılan pil tedavisi, hastaların şikayetlerini önemli ölçüde azaltıyor. Uzmanlar beyin pili tedavisinde hastada kalp, tansiyon, akciğer hastalıkları gibi ameliyatı engelleyecek durumların olmamasının önemli olduğunu belirtti.
İSTANBUL (İGFA) - Hareket bozukluklarının büyük bir kısmının, beyinde hücreler arasında iletişimi sağlayan kimyasalların azalmasından veya bunların düzensizliğinden kaynaklandığını paylaşan Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü Direktörü Prof. Dr. Mehmet Çağlar Berk, sorunun genetik temellerinin de olduğunu ancak henüz tam olarak çözülemediğini söyledi.
"Örneğin Parkinson hastalığında bu yönde genetik çalışmalar var" diyen Prof. Dr. Mehmet Çağlar, "Özellikle daha yaygın olarak görülen titremenin aile içinde genetik geçişli olduğu biliniyor. Pil tedavisi sadece hareket bozukluğunda değil, ağrılarda da hastaların yaşam kalitesini yükseltiyor” dedi.
En çok bilinen hareket bozukluğu hastalıklarının orta ve ileri yaş gruplarında görülen Parkinson ve titreme olduğunu dile getiren Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü Direktörü Prof. Dr. Mehmet Çağlar Berk, “Titreme daha yaygın ancak daha az sıklıkla tedavi gerektiren bir hastalık. Parkinson ise üzerinde daha çok bilimsel çalışmanın yapıldığı ve daha etkin tedavilerin araştırıldığı bir sorun. Özellikle; hastalarda sıklıkla hareketlerde yavaşlama, vücutta genel bir sertlik hali, denge bozukluğu ve istirahat halinde bile ortaya çıkan titremeyle kendini gösteriyor” diye konuştu.
Parkinsonun ilk evrelerinde, diğer hareket bozukluğu hastalıklarıyla karıştırılabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Çağlar Berk, “Tanı konduktan sonra ilk olarak ilaç tedavisi uygulanıyor. Bazen hastalığın hızlı ilerlediği dönemler olurken, yıllarca hiç ilerlemediği de olabiliyor. Ancak hastalığın yavaş da olsa ilerlemesiyle birlikte cerrahi tedavi de gündeme gelebiliyor. Özellikle ilaç tedavisine yanıt alınamadığı durumlarda cerrahi tedavi seçeneği değerlendiriliyor. Parkinson hastalığında cerrahinin en faydalı olduğu bir dönem var ki bu da hastalığın orta evresine denk geliyor. Çok erken dönemlerde hastalar ilaç tedavisinden yeterli faydayı gördükleri için cerrahiye ihtiyaç duyulmuyor. Çok ileri dönemlerde ise artık cerrahiden fayda görmeyecek bir durum söz konusu oluyor. Dolayısıyla cerrahinin erken dönemde düşünülmesi ve değerlendirilmesi önemli” dedi.