Marmaris'te “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline Halk Protestosu” eylemi sonrasında; “İzahı olmayan uygulamanın mizahi olur” denilerek, Milli Eğitim Bakanlığı yeni eğitim modelini daha uygulanmaya başlanmadan...
Marmaris'te “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline Halk Protestosu” eylemi sonrasında; “İzahı olmayan uygulamanın mizahi olur” denilerek, Milli Eğitim Bakanlığı yeni eğitim modelini daha uygulanmaya başlanmadan, ruhuna lokma dağıttılar.
Ata SEVGİ / AjansCANKA
MUĞLA (İGFA) - Eğitim - Sen Sendikası Marmaris temsilciliği öncülüğünde Marmaris Atatürk Meydanında bir araya gelen sivil toplum örgütleri ve siyasi parti temsilcileri; Milli Eğitim Bakanlığının önümüzdeki eğitim yılından başlayarak uygulamayı düşündüğü, “Atatürk ve Laiklik karşıtı” olduğu iddia edilen, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”ni protesto etmek için, çok sayıda vatandaşla birlikte, protesto eylemi gerçekleştirdi.
Platform adına açıklama yapan Eğitim - Sen Sendikası üyesi öğretmen Çiğdem Çetin getirilmek istenen eğitim sisteminin Cumhuriyetin kazanımlarını yok etmek amaçlı olduğuna dikkat çektiği konuşmasında; “Yirmi iki yıllık iktidarın sistemli çabalarıyla zaten can çekişmekte olan eğitim sistemimiz, yeni müfredat modeli nedeniyle tamamen ölmüştür.
“Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” ismiyle açıklanan, tarihi yeni ama içeriği yüz yıl öncesinin dahi gerisinde olan bu müfredat taslağını, bizler eğitim emekçileri ve kamuoyu olarak reddediyoruz. Çünkü bu bir müfredat modeli değildir, bu olsa olsa cumhuriyetin bütün aydınlanmacı unsurlarını yok etme atağıdır. Geometri kitabı yazan Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu ülkenin müfredatının, sadeleşme adı altında bilimsel eğitimden uzaklaşması kabul edilemez. Uluslararası düzeyde konumumuzu belirlemek amacıyla katıldığımız Pisa sonuçlarına göre mevcut iktidarın yirmi iki yılda yapboz tahtasına döndürdüğü eğitim sistemi nedeniyle, öğrencilerimiz zaten anadilinde sorulan soruları bile anlayamaz hale gelmişti, iktidara bu dahi yeterince düşük gelmemiş olacak ki, sistem içerisinde işleyen birkaç sacayağını da sadeleşme adı altında yok etmek istemektedir.
Soruyoruz, iktidarın asıl sorumluluğu, öğrencinin üstün yararını gözetmek ve uluslararası sınavlarda da ayyuka çıkmış olan eğitim sisteminin gerçek sorunlarını çözmek değil midir? Ülkeyi yönetenlerin ve Milli Eğitim Bakanlığının bu müfredat taslağını hazırlarken, eğitimin bileşenleri olan akademisyenler, eğitim uzmanları, eğitim sendikaları ve eğitim fakülteleri ile yan yana gelmesini bekleriz, değil mi? Ama maalesef öyle olmadı, bir oldubittiye getirerek, eğitim bileşenlerinin tamamına danışmaksızın, taslak model Bakan Yusuf Tekin tarafından apar topar imzalandı. Değişim gerekçeleri, ihtiyaç analizleri, eğitim programı hazırlama teknikleri gibi adımların hiçbiri uygulanmadı. Daha da önemlisi pilot uygulamaya gerek duyulmadan müfredatın hemen önümüzdeki eğitim öğretim yılı içinde uygulanmaya başlanacağı açıklandı. Dikkatinizi çekmek istiyoruz, yangından mal kaçırırcasına çok hızlı işletilen bu sürecin nedeni nedir, nelerdir? Bu sürecin bu kadar hızlı işletilmesinin sebeplerini bizler çok iyi biliyoruz. Öğretmen yerine imamı, okul yerine camiyi tercih eden iktidar, gerici ÇEDES projesini büyütüp bütün bir eğitim sistemi haline getirerek, kendi siyasi programına ve siyasal - ideolojik görüşüne uygun nesiller yetiştirmek istemektedir.
Hem usul hem de içerik yönünden alarm veren bu müfredat, her bir detayı ile bilime ve bilimsel gerçeklere savaş açmaktadır. Bilim ve fen derslerini batılı eğitim olarak gören yeni müfredatın ideologlarının, matematik ve geometriyi birleştirerek tek bir derse düşürmesinden, integral gibi temel matematik konusunu müfredat dışına atmasından biliyoruz bunu. Yeni müfredat bilimsel -nitelikli - Laik eğitimi ve laik yaşamı hedef almıştır. Cumhuriyetin aydınlanmacı değerlerini ortadan kaldırma çabasındadır. Cinsiyetçi olup, toplumsal cinsiyet eşitliğine yer vermemektedir. Toplumsal, kültürel çeşitliği yok saymaktadır. Eğitimi piyasaya açarak, kamusal eğitimi tamamen ortadan kaldırmaktadır. Öğrencileri belirsizliğe, umutsuzluğa ve geleceksizliğe sürüklemektedir. Eğitimi bir bütün olarak dincileştirmekte ve bütün okulları imam hatipleştirmektedir. Birleştirici, bütünleştirici ortak yurttaş bilinci yerine, ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcıdır.
Tüm bu nedenlerle bakanı ve iktidarı uyarıyoruz ve “Bu müfredatı derhal geri çekin!” çağrısında bulunuyoruz.” dedi. Açıklama sonrası alanda bulunan vatandaşlara, ölü doğduğu söylenilen müfredat ruhuna, lokma ikram edildi.