Her hafta konuklarını sürpriz bir biçimde açıklayan, farklı konular hakkında samimi ve eğlenceli sohbete sahne olan YouTube programı “İbrahim Selim ile Bu Gece”nin bu haftaki konuğu usta oyuncu Zafer Algöz oldu. İSTANBUL (İGFA)- Sevi...
Her hafta konuklarını sürpriz bir biçimde açıklayan, farklı konular hakkında samimi ve eğlenceli sohbete sahne olan YouTube programı “İbrahim Selim ile Bu Gece”nin bu haftaki konuğu usta oyuncu Zafer Algöz oldu.
İSTANBUL (İGFA)- Sevilen program “İbrahim Selim ile Bu Gece”nin konuğu başarılı oyuncu Zafer Algöz oldu. Zafer Algöz, gençlik anılarından tuttuğu takıma dair totemlerine, sahnedeki ilginç anılarından kişisel alışkanlıklarına kadar hayatına dair her şeyi “İbrahim Selim ile Bu Gece” programında anlattı.
Kars doğumlu olan Zafer Algöz, İbrahim Selim tarafından sorulan “Zafer Abi senin için mahallemizin güzel abilerindendir diye bir hissimiz var… Gerçekten de mahalle kültürü ile mi büyüdün?” sorusuna “Hayat sokaktadır esasen. Hayattan ve sokaktan beslenmezsen olmaz. Benim de çocukluk, gençlik ve olgunluk dönemim hep mahalle kültürü ile geçti. Tabii bizim dönemimizdeki mahalle kültürü ile şimdiki arasında büyük fark var.
Bizim mahallede mesela kimin kim olduğunu, ne yaptığını yani her şeyini bilirdin. Şimdi öyle değil, insanlar senelerce aynı binada alt katında, üst katında kim oturduğunu bilmeden yaşıyor. Mesela gelenekler vardı; mahallede bir cenaze varsa ve birinin de nişanı düğünü varsa nişan ertelenirdi. Şimdi aynı binada hem cenaze hem düğün aynı anda olabiliyor.” diyerek yetişme biçimi ve mahalle kültürü konusunda İbrahim Selim’e bakış açısını aktardı.
"BANA OYUN ŞAKASI YAPMAYA CESARET EDMİYORLAR"
Zafer Algöz, programın sevilen bölümü “Gözlerimin İçine Bak”ta İbrahim Selim’in “Size yapılan en kötü oyun şakası neydi?” sorusuna “Bana kimse oyun şakası yapamaz, pişman ederim. Çünkü bizde oyun şakalarını ben yaparım ve benim yaptığım şakaları geçebilen biri daha olmadı. Mesela birgün Kamuoyu diye bir oyun oynuyoruz, ben de gazetede idealist bir gazeteciyi oynuyorum. İşte hükümet benim bu idealistliğimden hiç hoşnut değil filan gazetenin genel yayın yönetmeni de beni kovmak için odasına çağırıyor. Genel yayın yönetmeninin masasında böyle rengarenk yedi tane telefon var ve hepsinin bir karşılığı var; mavi telefondan ulaştırma bakanı, beyazdan arayan genel yayın direktörü işte kırmızıdan arayan da devlet başkanı.
Bu telefonların hepsi kabloyla suflöze doğru gidiyor ve text’te de yeri geldiğinde suflöz tuşlara basıp telefonları çaldırıyor. Genel yayın yönetmenini oynayan Emin Gümüşkaya ise rol icabı telefonları yanıtlıyor ama telefonun ucunda kimse yok normalde. Bir sabah erkenden sahneye geldim ve sahne amiri ile birlikte kırmızı telefona gerçekten hat çektik ve kuliste de Cihan abi biz oynarken telefonun diğer ucuna geçti. İşte o sahne geldi, Emin abinin de haberi yok ve tüm telefonları sırasıyla açıyor. Kırmızı telefon çalınca yine her zamanki gibi yanıtladı ve karşıdan ses gelince bir anda kaldı ve şakayı benim yaptığımı hemen anlayıp döndü bana ‘Sizi istiyor’ dedi ve masanın altına kaçıp gülmeye başladı. Dolayısıyla böyle ince şakalar yapınca kimse size oyun şakası yapmaya cesaret edemiyor”” cevabıyla İbrahim Selim ve stüdyodakileri kahkaha krizine boğdu.